Kazandırma oranı gibi bir sorunun cevabını hiçbir kurum veremez. Veren de açıkça yalan söylüyordur. Üç sebepten:
Kursiyer sayımızın çokluğu neden acaba?
Bunu söyleyenler; zaten kalitemizi de itiraf etmiş olmazlar mı? Onlara şunu sormak gerekir: "Tamam 58 kişi olmasa da olur, siz de Eylül 2021 sınavında fakülte derecesi olmayan ama ilk 100'e giren 5 kursiyerinizi gösterin."
Öncelikle, hiç bir ilde derece sınıfı diye bir uygulamamız yok.
Tüm fakültelerin neredeyse tüm dereceleri bizi tercih ediyor. Her kurum ücretsiz almak istiyor ama onlar, yüksek puan almış asistan büyüklerine de sorup en iyi ve en kaliteli olanı seçiyorlar. Doğal olanı da bu. Ayrıca; fakülte derecesi olmasa bile, süreç içinde farklı yollarla kendini ispat eden her kursiyerimize bu yol açıktır.. Biz de onlara, birikimlerine ve seviyelerine uygun bazı uygulamalar yapıyoruz:
Bu, kursiyerlerimize eksik bir şey yaptığımız anlamına gelmez elbette. Bu konuyu, gizli saklı ya da ayıplı gibi gösterip mide bulandırmaya çalışmayı, sektördeki kurumların bitimsiz kıskançlığına bağlıyor ve gülümseyip geçiyoruz. Unutmayalım, bu arkadaşlarımız 200 neti geçmiş, bütün notları defalarca tekrar etmiş, on binlerce soru çözmüş ve özel bir çalışma temposu olan insanlar... Bu aşamada elbette ihtiyaçları, talepleri daha ayrıntılı olacaktır.
Öncelikle; böylesi harika sonuçlar, bizim başarımızı gösterir. Sadece ilk 10'da değil, ilk 100'de de ilk 1000'de de neredeyse her 3 kişiden ikisi TUSDATA'dan. Bu durum, Dermatoloji asistanları arasında da, Mikrobiyoloji için de, Dahiliye için de böyledir, hem de yıllardır böyledir...
Ama, son yıllarda komplo teorilerine verilen prim, toplumda oluşmuş hassasiyetleri pervasızca suistimal eden simsarların ekmeğine yağ sürüyor malesef.. Hiçbir ispat ve delil olmadan, çamur atarak zihinleri bulandırmak
kolaylaşıyor.
İftira atmak acizlerin işidir ve çok çirkin bir davranıştır. Bu, en önce dereceye giren hekim arkadaşlarımızın emeklerine yapılmış çok büyük bir haksızlıktır. Sağlıklı bir zihinle düşündüğümüzde dereceleri çıkarmamızın üç önemli sebebi
olabilir mi?
20 yıldır hep şampiyonlar çıkartacaksınız, en iyi hocalarla çalışacaksınız, hem tecrübeyi hem de ortak aklı çalıştıracaksınız, YDUS kursları yapacak kadar üst düzey olacaksınız, yine şampiyonlar çıkardığınız sınavda soru yaptıramamış olacaksınız. Sizce ne kadar inandırıcı?... Bu iftirayı dillendirenlere -ki kimler olduğunu anlamak çok kolay- üç şey söylemek gerekiyor:
Bu not, başarılarını somut olarak ispat etmiş bir not. Tartışmaya bile gerek yok. Zaten, on binlerce sayfa ifadesi de baştan sona yalan...
Not için aslolan;
Bizim notlarımızın ayırdedici bazı özellikleri:
Bir kara propaganda algı cümlesi daha... .Kampanya broşürlerimizde ve duyurularımızda hangi kitabı ne zaman vereceğimiz açıkça yazılıdır ve tam o tarihlerde veririz. Bazı detayları açıklamak konuyu berraklaştıracaktır.
TUSDATA'da her şey, yerinde ve kararında yapılır. Başarımızın sırrı da buradadır zaten.
Önce şu gerçeği not edelim: ÖSYM, TUS sorularının basımı hakları için çok yüksek bedeller talep ediyor. Bu bedeli ödeyen herkes yayın hakkını alabilir. Ve bu bedelleri sadece biz ödedik.
Soruya gelince; Bizim iki ayrı konseptte Tüm Tus Soruları kitabımız var. Bunlar:
-Klinisyen TTS, her soruyu ayrı açıklıyor ve detaylar veriyor.
-Prospektus TTS ise aynı ve çok çok benzer soruları alt alta koyup tek açıklama ile komple öğretmeyi amaçlıyor.
Bu iki konseptin bize maliyetleri neredeyse aynı, çünkü en önemli gider telif maliyeti. Hocalarımız bu ikinci konsepti daha yararlı ve tekrar edilebilir buldukları için tam 11 cilt PROSPEKTUS TÜM TUS SORULARI'nı kampanya şartlarına uygun olmak şartıyla öğrenci kursiyerlerimize hediye ediyoruz...
İki ayrı TTS serimiz ile ilgili gerçekler şunlardır:
Kaldı ki; telif haklarını aldığımız için Son TUS'ların orijinal kitapçıklarını da kursiyerlerimize zaten veriyoruz ve eksik soru kalmıyor.
Bu iddia, gerçeği yansıtmamaktadır. Tusdata'da her bir program kursiyerimizin başarısına maksimum katkı sağlayacak şekilde sunulur. Kamplarla ilgili güncel uygulamamız şöyledir:
Kime göre, neye göre yüksek? Bir iphone 14 max pro 40.000 TL?
Bir de zaten aslolan şey kalite değil midir? Mercedes de araba satıyor, DACIA da...
Sıradan bir üniversite dersanesi bile 25-30.000 TL. O da 9 aylık süre için. En ucuz özel Tıp Fakültesi bile yılda 80.000'den başlamıyor mu? Not yok, kitap yok, offline yok vs. Ayrıca aşağıdaki üç nokta bizim fiyat politikamızın temel unsurlarını belirler. Bunlar:
Dersaneye kayıt olan kursiyerlerimize verdiğimiz kaynaklar açıktır, alenidir ve biz onlarla gurur duyuyoruz. Çünkü her biri TUS hazırlığının kıymetli bir aşamasına yöneliktir ve faydaları kanıtlanmıştır.
Önce, aşağıdaki listeye bir göz atsanız sonra konuşsak...
İletişim kanallarının bu kadar geliştiği bir dünyada bunu yapabilir miyiz? Herkes herşeyi anında öğrenebiliyor. Her zaman ispatlayabileceğimiz gerçekler şunlardır:
Tıpkı notlarımız, kitaplarımız, hocalarımız gibi çok gurur duyacağımız bir offline sistemimiz var. Çünkü:
Google'a "satılık TUS offline" yazın. TUSDATA hariç diğer tüm kurumların offline görüntülerine kolayca ulaşabilirsiniz. Bizim ise bir saatlik bir görüntümüzü bile bulamazsınız. Çünkü kayıtlı kursiyerlerimizin hakkını koruyabilmek için çok özel güvenlik yazılımları kullanıyoruz. Offline sistemimize neden çamur atıldığını anlamak çok kolay değil mi?
Doğrudur, sadece hangi hocayı dinlemişlerse, kendi şubesinde onu açıyoruz. Çünkü;
Sadece offline'a güvenmek çoğu zaman kişinin kendini kandırmasıdır, spor salonuna yazılmak gibidir. Salon her daim oradadır ama sizi oralarda gören pek olmamıştır.
Bu gerçek değil... Gerçek olanı TUSDATA kursiyerleri;
Ve, bu platformdan hiç birisi göstermelik değildir, içerik olarak dolu doludur. Detaylarını şubelerimizden öğrenebilirsiniz.
Anlatacak hikayeleri olmayanlara iş mi yok?
İşin aslı şudur: Bu videolar, 2007 yılında yaptığımız 4 günlük bir kurum içi eğitim çalışmasından montajlanmış kötü niyetli ve kelime kelime kesilerek hazırlanmış kara propaganda amacı güden videolardır.
Ayrıca belirtmeliyiz ki bu videoların paylaşılması hukuken suçtur ve bu suçu işleyenlerle ilgili kanuni haklarımız saklıdır.
40 ilde 61 şubemiz var ve hepsi de en merkezi yerlerde. 3 yıldan fazladır tüm istihbarat ve emniyetiyle devletimiz, bunlarla çok haklı ve güçlü bir mücadele yürütüyor. Ve, biz kripto kalabiliyoruz, öyle mi? Bu kirli iftiralara ve algı cambazlığına elbette üzülüyoruz, böylesi iftiraları atanlarla hukuk çerçevesinde mücadele ediyoruz. Asıl cevabımızı da sahada ve başarılarımızla vermeye gayret ediyoruz.
Peki, neden böyle "fısıldanıyor"? Elbette acizlik ve çaresizlik. Kalitesizliği ve başarısızlığı; toplumun hassasiyetlerini suistimal ederek, maskeleme gayreti... Er meydanında yenilikleriyle kaliteleriyle yarışamayanlar meyveli ağacı taşlayacaklar.
Başarısızlık ve çaresizlik insanlara neler söyletebiliyor, siz karar verin, "Meyve" mi, "Taş" mı?
Tamamen kuru iftira, yanlış yönlendirme... Aklın yolu birdir. Çıkmış sorular, çıkacakların yol haritasını gösterir.
Şimdi; gerçeği ve kara propagandayı gördünüz. Bedeli yüksek diye telif haklarını bilerek almayanlar tarafından bu söylentilerin ortaya atıldığını da kolayca görebilirsiniz. Bir düşünün; işine ve kursiyerine saygı duymak, bu soruların telif haklarını almayı gerektirmez mi?
Ne demişler: Kedi, ulaşamadığı ciğere pis dermiş...
Karar sizin...
Pandemi sürecinde;